
MAHMUT TOPBAŞLI - HOCALI’YA AĞIT
Gül hüzünle titrerken karanfiller yaş döker, Yürek coğrafyamıza kanlı bir matem çöker. Korkarım takvimlerden yine şubat mı diye, Katmerlenir acılar dönüp baksam geriye. Dokuz yüz doksan iki yılının şubatında, Yıldızları karartan zulmün saltanatında Ermeni’nin yaptığı vahşetle yürek yandı, Katliam kavramı da sözlüğünde utandı. Gece karanlığında saldırdılar barbarca, Ellerinde baltayla doğradılar hunharca… Elleri yüzleri kan, gözleri kan çanağı,

ATATÜRKÇÜLÜK
Türk milletinin ve Türk gençliğinin yolu, ancak, Atatürk’ün çizdiği yol dur. Ondan sapmış olanlar, Atatürkçü olamazlar. Atatürk’ü boş yere maske olarak kullanmak tan vaz geçmelidirler...T Aksi halde tarihin huzurunda bunun hesabı nı ağır ödeyeceklerdir. Atatürkçülük dışında milletimize hiçbir yol gösterilemez; aranamaz. Bu yol ki namuslu, mutlu, uygar... Türkiye ’ye çıkmaktadır. Atatürkçülük Atatürk’ün savaşından, inkılâplarından, düşüncelerinden... çıkan ilkeler ve ülküler bütünüdür....

CEMAL SÂFÎ'NİN TEK HECE ŞİİRİ ÜZERİNE GÖSTERGEBİLİMSEL BİR OKUMA DENEMESİ
Basit anlamda göstergebilim, göstergeleri inceleyen bilim dalıdır. Çalışma alanına göre iki tür göstergebilim vardır: birincisi bildirişim seviyesinde göstergeleri inceleyen, göstergelerin yüzey yapısıyla ilgilenen “bildirişim göstergebilimi”, ikincisi ise göstergelerin derin yapısıyla ilgilenen “anlamlama göstergebilimi”dir. Edebî çözümleme yöntemleri anlamlama göstergebiliminin alanına girer. Edebî eserler üzerindeki göstergebilimsel çalışmaların asıl amacı, eserin içindeki kelimelerin,...

TÜRK KADINI'NDA VATAN
Türk kadınının tarihte “Vatan” için yaptıklarını anlatmak; değil bu sayfalara kütüphanelere sığmaz. Onlar; Türk’ün “hârim-i ismet” ine* el değdirtmemiş kahramanlardır.1877-1878 Türk-Rus Savaşı esnasında, Nene Hatun’un Erzurum’daki Aziziye Tabyası’na hücumu destansı bir hadisedir. 1877 yılında,Osmanlı vatandaşı olan ermeni çeteleri Erzurum Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı. Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler. Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise...

KÖYÜMDEN... GÖNLÜMDEN... (Alaeddin Yavaşça - 3)
Alaeddin Bey 19 Kasım 1994 de Harbiye Kültür Konser Salonunda hicaz bir şarkı okuyor. "Kimseyi böyle perîşân etme Allâh'ım yeter, Uyku tutmaz, bir ümit yok, gelmiyor hiçbir haber, Ağlamaktan gözlerim etrâfı artık görmüyor, Hâzret-î Yâkûb'a döndürdü beni hûkm-i kader..." Dinleyenlerin arasında Vehbi Koç da var. Yanındaki Dr. Tarık Minkari'ye soruyor;

GÖNÜL SÖZÜNE DÂÎR
Türk dili, birçok eski kelimelerini, yerlerine daha güzellerini buldukça terk etmiş, fakat eskiden beri güzel her kelimesini mutlaka yaşatmıştır. Türkçenin ülkeler, çağlar ve diller boyunca macerası, birçok da bu güzeli aramak duygusundandır. (Bugün de çirkin kelimelere tepkisi, aynı histendir.) Altın, gümüş, demir, çelik vb. gibi, güzel sesli maden adları, Türk dili var olalıdan beri yaşayan ve yaşatılan kelimelerdendir. Gönül sözü de böyledir.

2021 DÜNYA ŞİİR GÜNÜ MESAJI
Şiir, sözün imbikten damıtılarak ruhlarına güzellik vermek için mavi semanın altında insanlara dağıtılan aşkın sihirli çağrısıdır. Şiirin çağrısı; sevgi, hoşgörü, iyilik, barış, kardeşlik gibi kalıcı duyguları gönüllere nakşederek çiçeklerle süslenmiş has bahçeleri mutluluk mekânı yapar. Bozkırın kurak beldeleri şiirin büyülü sabasıyla bin bahara dönüşür.

İDİL ÇELİKER İLE SOHBET (AHMET URFALI)
İdil Hanım, sizce müzik nedir? Müziği ne olarak görmek, anlamak gerekiyor. Bir nağme olup yanaklarımıza süzülen, söyleyemediklerimizi dinlediğimiz bir şiirdir musiki. Ruhumuzu bilinmez ufuklara sürükleyen, ilahi duyguların selidir. Acıların en büyüğü gelip kurulduğunda başköşesine dünyamızın, imkânsızlıklarımızın çıkmazlarında, çaresizliklerimizin isyan yangınlarında sihirli bir dost eli gibi uzanan; duygu zenginlikleri ve farklı renkleriyle ruhumuzdaki seyirleri, kalbimizdeki ritimleriyle;...

TÜRK EDEBİYATINDA LEYLÂ VE MECNÛN
Leylâ ve Mecnûn hikâyesinin Arap ve Fars edebiyatlarındaki tarihi serüvenine temas ettikten sonra son olarak bu eserin Türk edebiyatındaki tarihsel arka planını ortaya koymak çalışmamız açısından önem arz etmektedir. “Bizim eski şairlerimiz için konudan ziyade onun ifade tarzı ehemmiyetlidir. Esasen Divân edebiyatımız İran edebiyatını örnek olarak aldığı cihetle şairlerimiz, bilhassa ilk zamanlarda mesnevi tarzında olsun, gazel, kaside ve diğer nevilerde olsun, Farsça söylenmiş şeyleri Türkçe...

Mehmet Ali KALKAN
Mehmet Ali KALKAN, Eskişehir Eskişehir'de doğdu. Eskişehir Gazi İlkokulunu, Tunalı Ortaokulunu, Motor Sanat Enstitüsünü ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi (1980). Bir müddet Eskişehir Belediyesinde çalıştı. Sonra serbest çalışmaya başladı. Halen Eskişehir de mesleki faaliyetlerine devam etmektedir. Çağrı, Altınoluk, Türk Edebiyatı, Akın, Eğitim Bilim, Dost Kalemler, Size, Anasam, Töre, Anadolu gibi dergi ve gazetelerde, muhtelif...

TÜRK DİLİ İÇİN - Halid Ziya Uşaklıgil
Ben Türkçenin ezelî bir âşıkıyım. Hepimiz öyle değil miyiz? Türkçeyi muhtelif devirlerinde, muhtelif libaslarla, muhtelif şekillerde gördüm ve sevgilimi o şekiller, o libaslar altmda kendi cevherinde sevdim. Ben eski B â b ı â 1 î (kâtiplerinden) işittiğim süslü dili sevdiğim gibi, Aksaray’da karpuz sergisinde müşteri ayartmak için çığırtkanlık eden Türk delikanlısının türlü zarafetlerle dolu olan Türkçesini de sevdim .

Mahmut Topbaşlı (Günbeyli)
1955 yılında Yalvaç (ISPARTA) ’ ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde yaptı. Yüksek öğrenimini de Kırşehir ve İstanbul’da tamamladı. Çeşitli gazete ve dergilerde (Bizim Anadolu, Millet, Ortadoğu, Her gün, Genç Arkadaş, Dost, Türkiye’m) şiir, hikâye, deneme, araştırma yazıları yayımladı. Uzun zamandır YÜZAKI DERGİSİ’NDE şiirlerini yayımlamaktadır. YÜZAKI ekolü şairlerindendir. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmış, yurtdışındaki Türk çocuklarının eğitiminde görev alarak, uzun...