- Doç. Dr. Ömer BAYRAM tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Türk dili tarihi açısından bakıldığında Anadolu Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi, Batı Türkçesi/Oğuz Türkçesi içinde 13. asra kadar farklılaşmadan aynı dil olarak devam ede gelmiştir. (Köprülü, 1989: 28; Heyet, 2004:13) Bu asırdan sonra bir dilin iki lehçesi olarak farklılaşma eğilimi gösteren bu iki kolda şair ve yazarlar kendi dil özelliklerine göre çok sayıda eser vermişlerdir. (Köprülü, 1989: 29)
Yorum yaz (0 Yorumlar)- Burhan KALE tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Nesri "fukara şiiri" olarak gören Victor Hugo ciddi miydi? Oysa O'nun eserleri dünya şaheserleri arasında... Günümüzde bu anlamda "fukaralık" ile ilgili fikir yürüten var mı? Sadece roman değil nesrin diğer dallarında da ne kadar nitelik var hatta çok satanlarda bile... İnsanda bile insanlık vasıflarının azaldığı ya da değerini yitirdiği zamanlardan fazla bir şey beklemek hayal zaten...
- Nihat Sami BANARLI tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Yukarıda belirtildiği gibi ilk Türk şairleri şifahi edebiyat devrinde destanlardan başka şiirler de söylemişlerdir. Bu ilk çağlar edebiyatına destan devri edebiyatı denmesi, bu devirde her şeyden çok destan söylenmiş olmasındandır. O kadar ki bu devrin destan dışında söylenen şiirlerinde bile, az çok, destan çeşnisi vardır.
Destan şiiri yanında kayda değer şiirler dînî törenlerde söylenenlerdir. Bunlar içinde bilinen ilk törenler. Sığır, Şölen ve Yuğ’lardır:
Yorum yaz (0 Yorumlar)- Edebiyat Dunyamız tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı

- Edebiyat Dunyamız tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı

- Hilmi YAVUZ tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı

- M. KAYAHAN ÖZGÜL tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
lassicus” kelimesinin edebî manasıyla ilk kullanılışı, II. asırda Aulus Gellius’un Nodes Atti-caesindedir. Kelime yine de Roma’nın birinci sınıf vatandaşlarıyle ilgisini kaybetmediğinden, “scriptor classicus”un (klasik yazar) zıddı “scrip-tor proletariats” (halk yazarı)dır. Daha açık söylersem, klasik’in zıddı yeni veya modern değil, vulgar’dır. Klasik olan yeni’ye değil, basit, ilkel ve sığ bulduğuna karşı direnir. Diğer taraftan, Latince’nin “modo”sundan “modernus” kelimesinin türetilmesi ise, VI. asırdadır26 27. Muhtemelen ilk defa Charlemagne’ın asrına “saeculum moder-num” (modern devir) denmiştir. Böylece -yine ilk defa- kadim olan, karşıtını yaratır.
- Fatih ODUNKIRAN - Bilal ALPAYDIN tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Kaynaklarda genellikle menşe ve doğuş yeri Yemen olarak gösterilen kahve, XVI. asırda Osmanlı’nın sosyal hayatında varlık göstermeye başlamıştır. İmparatorluğun başkentinde pek çok tartışmaya yol açan kahve, birçok âlime göre mükeyyifat içinde değerlendirilmiş; kimilerince haram, kimilerince helal olarak telakki edilmiştir. Klâsik şiir de bu tartışmalardan nasibini almıştır. Kahve aleyhtarları tarafından “kara su” olarak gösterilen ancak tiryaki şairler tarafından müdafaa edilen kahvenin, zaman içinde meşruiyet kazandığı görülmektedir. Kahvenin macerası, günümüz araştırmacılarının dikkatlerini çekmeyi başarmıştır. Akademik yayınların yanı sıra popüler tarzda kaleme alınan yazılarda da kahvenin üretimi, tarihi ve kültürümüze etkileri hakkında birçok bilgiye ulaşmak mümkündür.
- Murat ÖZTÜR tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Gazel kelimesi Arapçada “kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek” anlamına gelmektedir. Asıl konusu aşk ve sevgilidir. Sevgili ile ilgili olarak şarap ve tabiattan da söz edilir (İpekten 1994; 7). Gazelin “nisvan ile âşıkane latifeye ve horataya dinür ve masdar olur zenan ile alüftelik vechiyle konuşmak ma’nâsınadır.” “Güzel avretler sözi ve mehdi hadisü’n-nisâi’l-hisân ma’nâsına ve dahi avretler musâhabetin sevmek...” gibi tarifleri de vardır (Dilçin 1986; 78).
- Münir CERRAHOĞLU tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
İkinci dünya savaşından sonra Avrupa’nın en büyük talihsiz olaylarından ve trajedilerinden biri de zulümlerin ve soykırımlarının yaşandığı Bosna Hersek olaylarıdır. “Üç yıldan fazla süren bu savaş sırasında, Uluslararası Kızıl Haç Örgütü verilerine göre Bosna Hersek’te 312 000 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kayıpların 200 000 kadarı Boşnak halkına ait olup Bosnalılar dünyanın gözü önünde ve Avrupa’nın göbeğinde sistematik bir soykırıma tabi tutulmuştur. Sadece Srebrenica’da olanlar hakkında elle tutulur delillerin varlığı söz konusu olsa da, çok yakın tarihte gerçekleşen soykırımı aydınlatmaya yetmemektedir.” (wikipe-dia.org, Bosna Soykırımı) (E.T 29.01.2013)
- Mehmet Ali BAŞARAN tarafından yazıldı.
- Kategori: Bilgi Dağarcığı
Bir dildeki anlamın başka bir dile aktarılması olan çeviri, yüzyıllardır yapıldığı halde, hiçbir zaman günümüzde olduğu kadar sıradanlaşmadı. Okuyucu tarafından beğenilen edebi bir eserin onlarca dilde çevirisini kısa bir süre içinde görmek mümkün. Bu durum, eseri orijinal dilde okuyamayan okuyucu için bir avantajken; okuyucu, okuduğu eserin orijinal değil çeviri olduğunu çok kez göz ardı edebilmekte ve eserin çeviriyle orijinalliğini yitirebileceğini düşünememektedir. Kuşkusuz çeviriyle, yazarın düşüncelerinin en orijinal şekliyle okuyucuya iletme hedeflenmektedir, ancak bunun mümkün olup olmadığı tartışmalı bir konudur.