- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Türk kültüründe ocak, ateş ve kül üçlemesine kutsiyet atfedilerek bir kült olarak düşünülmüştür. Tasavvufta da ‘’yanmak’’ nefsani duygulardan arınarak Tanrı’ya yönelmek anlamında bir metafor olarak kullanılmıştır. Kül, yanıcığını kaybetmektir. Mevlana’nın; ‘’Hamdım, piştim, yandım’’ şeklinde formüle ettiği hayat dönemlerine bakıldığında, yanmanın, olgun insan olmaya ulaşıldığının ifadesi bulunacaktır. Tütmeden yanmak, yanıp yanıp kül olmak ; nefs-i mutmaine ulaşıp oradan da nefs-i kamile yükselmeyi ifade eder.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Yaradılmışlar arasında sadece insana bahşedilen düşünme, akletme, yargıda bulunma, yorum yapma, anlamlandırma gibi özel yetenekler sayesinde insanoğlu; kültürler üretmiş, medeniyetler kurmuştur. Düşüncelerin farklı oluşu, değişik felsefi düşünce akımlarını ortaya çıkarmıştır. İnsanlar aldıkları eğitim, yetiştikleri çevre ve aile ortamları nedeniyle farklı düşüncelere sahip olabilirler.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Yazıyı Sümerler icat etti. Ölümsüzlüğün ifadesi olan yazı, önce taş, kil tablet, tahta ve deri üzerine yazıldı. Mısırlılar papirüs yaprağından kâğıda benzer bir nesne buldular, Zaman, M.Ö 4000’di, insanlık yazıyı icat ettikten bin yıl sonra kâğıdın ilk atasıyla tanıştı. Çin’de bugünkü kâğıdın bir benzeri yapıldı. Ardından Semerkant ve Bağdat’ta imalathaneler açıldı. Batı, kâğıdı Doğu’dan alıp öğrendi.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Büyük insanlar, yüksek kültürlü milletlerin içinden çıkar.Yüksek kültür; inançta, törede, adalet düşüncesinde, insan severlikte, hayatı yorumlayış biçiminde, âlem-şümûl değerlerde, devlet kuruculuğunda, âdil yönetimde kendini ortaya koyar.Bunlardır uzun ırmakların pınar kaynağı. Yüce insan; yorum getirir, farklı bakış açısı bulur milli kültüre.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Ahmet Yesevi’nin; Türkçe, üslup, algılama, milli ve alemşümul değerler, anlama ve anlatım konularında Türk irfanına mayalandırdığı kavramlar, eklenerek, billurlaştırarak günümüze kadar ulaşmıştır. O, bütün bu değerlerin yolbaşçısıdır. Türkçe’nin korunup kullanılması ve bu görkemli dille ‘’Türkistan Üslubu’’ meydana getirilmesi onun en büyük eseridir.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Zaman insanoğlu tarafından çok farklı anlamlarda tanımlamaya çalışılmıştır. Bu çalışma, yorum ve değerlendirmeler varsayımlardan öteye geçememiştir. Zaman; gece-gündüz, sabah-akşam, dün-bugün-yarın, mazi-hâl-istikbal, gün-an, vakit-vade-ömür-süre, müddet-ölüm, çağ-mevsim, dönem-evre-devir gibi pek çok anlamı bünyesinde barındırmaktadır. İnsan bu karmaşık çok anlamlılığı akıl ve inanç bağlamında çözmeye çalışmıştır.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Teoloji, metafizik ve felsefe yaradılış konusunu farklı bakış açılarıyla açıklamışlardır. Kur’an-ı Kerim insanın yaradılışını : ‘’ “And olsun ki biz, insanı çamurun özünden yarattık.’’ ayeti ile ifade eder. İnsan bedeni, dört ana unsurun birleşmesiyle vücut bulmuştur. Toprak, su, hava ve ateş Yaradan, insan bedenine ‘’ruhundan ruh üfleyerek’’ onu ölümsüz kılmıştır.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
Yunus Emre; ‘’Dil söyler, kulak dinler. Kalp söyler, kâinat dinler.’’ derken kalbin önem ve değerini ortaya koymaktadır. Zira kalp; insan vücudunun bir organı olmanın ötesinde sevgi, hoşgörü, adalet, kardeşlik gibi pek çok kavramın da kaynağı olma özelliğini üzerinde taşımaktadır. Kalbin biyolojik yönü maddi durumuna karşılık gelirken, ondaki anlam yönü evrenin sonsuzluğunda türlü duygu ve düşünceleri ihtiva etmektedir.
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
TDK sözlüğünde irfan; ‘bilme, anlama, sezme, gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, kültür.’ anlamlarına gelmektedir. Cemil Meriç, irfan konusunda düşünceler ileri süren, irfanın mahiyetini açıklayan bir fikir adamı olarak; irfan kavramına; ‘ insanı insan yapan vasıfların bütünü.’ anlamını verir.O, kendi ifadesiyle, hayatını Türk irfanına adamıştır. İrfan, insanoğlunun has bahçesidir. Cemil Meriç, kültürle irfan kavramlarını karşılaştırır: ‘Batının kültürü var, bizim ise irfanımız. Kültür irfana göre katı ve fakir. Batı kültürün vatanı, Doğu ise irfanın.’
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: İRFAN MECLİSİ
İrfan kavramı; anlama, bilme, sezme anlamlarına gelmektedir. İrfanın kültür anlamında da kullanıldığı görülmektedir. İrfan; ilgi, zekâ, deneyle ulaşılan zihin olgunluğu, gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, varış gibi semantik manaları da içermektedir. Marifet de irfanla aynı kökten gelir. Marifet duyularla bilmedir, irfan ise ruhi bir hissediştir. İrfan gerçeğe ulaştırma isteği, hadiseleri güçlü seziş, emin adımlarla sonuca varıştır. Olayları bilme, anlama, sezme ve kavrama biçimidir. Sırları ve gizemleri bilme isteği olarak algılanabilir.